Heybeliada

Heybeliada

İstanbul’un Büyükada’dan sonraki en büyük Prens adasıdır. Heybeliada denilmesinin sebebi, uzaktan bakıldığında adanın yere bırakılmış bir heybeye benzemesidir. Sadece doğasıyla, temiz havası ve güzellikleriyle değil, Deniz Lisesi, Sanatoryumu, Ruhban Okulu gibi kurumlarıyla da ünlüdür. Heybeliada’nın eski adı olan Halki, eski Yunanca’da bakır anlamına gelmektedir. Adada bir dönem bakır madenleri bulunmuştur.

Prens Adaları’nın ikinci en büyüğü olan Heybeliada, yeşilin her tonunu barındıran doğası, çam ormanları, rengarenk erguvanları, tarihi köşkleri ve trafik kargaşasından uzak sakin ve mütevazi bir belde konumundadır. Aynı zamanda İstanbul Adaları arasında da en yeşil ada unvanına sahiptir. Bugün, adanın nüfusu 7 bin civarındadır. Ancak yaz mevsimlerinde bu nüfus, yazlığı olan nüfusun adaya intikal etmesiyle birlikte 30 binleri bulmaktadır. Yazın günübirlik gelen ziyaretçiler de eklendiğinde, adanın yaz nüfusunun 40 bini aştığı düşünülebilir.

Diğer adalara olduğu gibi Heybeliada’ya da vapur seferleri 19. Yüzyıl ortalarında yapılmaya başlanmıştır. Zengin Rumlar’ın yaşadığı adada, Deniz Lisesi’nin de bulunması nedeniyle önemli miktarda Türk nüfus da yaşamıştır. Adanın nüfusu, 1820’de 800 olarak tespit edilmiş iken, vapur seferlerinin başlamasından sonra 2000’e çıkmıştır. Kurtuluş Savaşı ve mübadele sırasında diğer adalar gibi sakinleşen Heybeliada, 1950’li yıllarda yeniden canlılığını kazanmaya başlamıştır.

Adanın eni 2700 metre, boyu ise 1200 metredir. 4 tepeden oluşan Heybeliada, Prens adalarının orta yerinde bulunmaktadır. Heybeliada, 85 metre yüksekliğindeki Ümit Tepesi, 136 metre yükseklikteki Değirmen Tepesi, 128 metre yükseklikteki Köy Tepesi ve 98 metre yükseklikteki Baltacıoğlu Tepesi isimli dört tepesi ve tepeler arasında kalan vadileri ve plajları ile öne çıkmaktadır.

Adada 4 de liman vardır. Eşsiz güzellikteki bir koyda bulunan Çam Limanı ile Bahriye Limanı bunların en önemlileridir. Adanın önemli yapıları, Deniz Lisesi, Aye Ofemya Ayazması, Türkiye’nin ilk sanatoryumu olan Heybeliada Sanatoryumu, İsmet İnönü evi, Heybeliada’nın ünlü sakinlerinden olan Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi, Abbas Halim Paşa Köşkü, Papaz Okulu, diğer dini yapılar ve resmi binalardır.

Adadaki, birine “Büyük Tur”, diğerine “Küçük Tur” denilen iki tur yolunda, yaz mevsimlerinde eşek ve arabalarla turlar yapılırdı. Küçük Tur'a, Aşıklar Turu da denmektedir.

İstanbul'u en çok yazan yazarlarımızdan Ahmed Rasim, Heybeliada'da vefat etmiştir. Ahmet Rasim'in yeğeni Yesari Asım'ın Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık" şarkısı, Heybeli'deki bir çok şeyden daha ünlüdür. Aziz Nesin, Zeyyat Selimoğlu gibi yazarlar da eserlerinde Heybeliada'dan çokça söz etmişlerdir.

Heybeliada’nın tarihi 16’ncı yüzyıla kadar gitmektedir. O dönemde Hristiyan halkın şehirdeki veba salgınından korunma amaçlı adayı bir kaçış noktası olarak gördüğü rivayet ediliyor.

1924 yılında ise Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifi ile verem gibi tedavisi çok uzun zaman hastalar için huzurlu bir ortam sağlamak üzere Heybeliada’da bir Sanatoryum açılmıştır.2005 yılına kadar hizmet vermiş olan Sanatoryum günümüzde açık değildir. Rıfat Ilgaz ve İsmet İnönü de burada tedavi amaçlı olarak bir dönem bulunmuşlardır.

Ada yine bir dönem Rum Ortodoks ruhban okuluna ev sahipliği yapmıştır.

İskeleden inilince solda Deniz Lisesi ve ona bağlı binalar uzanır. Bu binaların arasından geçilerek arkada, Çam Limanı tarafında, şu an faaliyeti olmayan Sanatoryuma gidilir.

Deniz Kuvvetleri’nin elinde bulunan arazide tarihi iki eser vardır:

Birincisi, Heybeliada'nın fethinden önce yapılmış son Bizans Kilisesi, Kamariotissa’dır. Kiliseyi son İmparatoriçe Maria Komnena’nın yaptırdığı sanılmaktadır. İstanbul’da Fener’de bulunana Aya Maria kilisesi dışında, dört yapraklı yonca modeline göre yapılmış tek kilise budur. Bu kıyıda Aya Yorgi (Ayios Yeorgios) Manastırı, Çam Limanı’nın batı ucunda Tarik-i Dünya Manastırı vardır.

İkinci kalıntı İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in elçisi Edward Barton’ın mezar taşıdır. Üzerinde imlâ yanlışları bulunan Latince bir kitabe ve Barton’ın aile arması bulunmaktadır. Bu tarihi eserler askerî arazide olduğundan özel izin alınmadan görülemez.

İskelenin sağında çarşı, meyhane ve kahveler yer alır. Büyük Rum Kilisesi Aya Nikola (Ayios Nikolaos) buradadır. Adalar’da kışın da açık kalan otel Panoramanın yanından geçerek yürüyünce çamlık, piknik yerlerine gelinir. Piknik alanlarının hemen ilerisinde Değirmen burnu denilen bölgeye ulaşılır. Bölgeye adını veren değirmen kalıntıları hala ayaktadır.

Fazla tarihi yapının bulunmadığı diğer tepede, geçmişi Bizans İmparatorluğuna kadar uzanan Ayia Manastırı (Trias Manastırı) ve Rum Ortodoks Ruhban Okulu vardır. Heybeliada, fetihten sonra; zaman içinde, Rum nüfusun başlıca dini eğitim merkezi olmuştur. (Dünyevi eğitim İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesinde verilmeye devam etti). Din adamı adayları Yunanistan’dan ve Rumların bulunduğu her yerden buraya okumaya gelmekteydi. 1970’lerde Türk hükümetiyle Rum Ortodoks Patrikhanesi arasındaki bazı anlaşmazlıklardan ötürü buradaki eğitim faaliyetlerine son verilmiştir.

Ortodoks Rum dini kurumlarının yanında 1940’larda yapılmış Beth Yaakov sinagogu bulunur.

Kuzey kıyısında da Hidiv ailesinden Sait Halim’in kardeşi Abbas Halim Paşa’nın konağı hala ayaktadır. Bu yapı aynı zamanda Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın da yaşadığı yerdir.

Heybeliada aynı zamanda İsmet İnönü'nün evini barındırmaktadır. İnönü ve ailesi 1924 yılında Heybeliada'ya yaz için taşınmış olup İnönü'nün ölümüne kadar kalmışlardır. İsmet İnönü'nün evi bugün müze işlevi görmektedir.

Rum Ortodoks Ruhban Okulu
Rum Ortodoks Ruhban Okulu’nun tarihi 9’uncu yüzyıla dayanıyor. Burada inşa edilen Aya Triada isimli yapının genişletilmesi ile kurulmuş alanda din adamı yetiştirmek üzere hizmet vermiştir. 1971 yılında kapatılan Ruhban Okulu’nun yeniden açılması konusu her dönem tartışılmaktadır. Dönem dönem burada konferans, sergi ve festival gibi çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Heybeliada Sanatoryumu
Yıllarca süren savaşların ve kitlesel göçlerin neden olduğu yoksulluk ortamında daha da yayılan verem hastalığının o yıllarda etkili bir ilaç tedavisi bulunmuyordu. Temiz bir hava ve kuvvetli bir gıda desteği, dönemin en iyi tedavi şekliydi. Bu amaçla, İstanbul Heybeliada’da Çamlimanı’nın çevresindeki dik yamaçlardan denize bakan, çam ağaçlarının çevrelediği, temiz havalı Yeşilburun bölgesini ve burada bulunan, “Muhacirin İdaresi” tarafından işgal edilmiş bu bina uygun görülmüştür. Uzun uğraşlardan sonra Heybeliada Sanatoryumu’nun açılışı 01.11.1924 günü yapılmıştır.

Verem ile savaşta çığır açan, on binlerce hastanın tedavi edildiği, yüzlerce uzmanın yetiştiği, binlerce akciğer ameliyatının yapıldığı sanatoryum uzun yıllar hizmet vermiştir. Heybeliada Sanatoryumu’nda İsmet İnönü, Rıfat Ilgaz, Ece Ayhan gibi isimler de tedavi edildi. 250 personeli ve 660 yatak kapasitesi olan bu emektar hastane 30.09.2005 tarihi itibariyle kapılarını kapattı.

Aya Yorgi Uçurum Manastırı
Tarihi 1583 yılına dayanan Aya Yorgi Uçurum Manastırı, adanın güneyinde bir yamaçta yer alır. Konumu nedeniyle de uçurum adını almıştır. Bir dönem İstanbul’daki veba salgını esnasında burası sığınma yeri olmuştur. Pembe renkli mimarisi ile dikkati çeken manastırın bulunduğu yerde manzara muhteşemdir

Deniz Lisesi
Heybeliada’nın diğer bir tarihi mekanı da 1773 yılında Mühendishane-i Bahr-ı Hümayun adıyla kurulan Deniz Lisesi. 2016 yılında kapatılarak eğitimi sona erdirilen tarihi Deniz Lisesi ziyaret etmek isteyenlere açıktır.

Rum Erkek Lisesi
Tarihte birçok Ortodoks din adamı yetiştiren Heybeliada Rum Erkek Lisesi’nin geçmişi 1200’li yıllara uzanıyor.

İsmet İnönü Müze Evi
İsmet İnönü’nün (1884-1973) geçirdiği rahatsızlık sonucunda ailesiyle birlikte bir dönem yaşamış olduğu evi, müze olarak ziyarete açıktır. Evde kendisine Mustafa Kemal Atatürk’ün hediye ettiği eşyalar da sergileniyor.

Hüseyin Rahmi Gürpınar Müze Evi
Ünlü gazeteci, deneme ve roman yazarı olan Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) hayatının 32 yılını geçirdiği evi, müze olarak ziyarete açıktır. Müze evde yazarın eşyaları ve önemli eserleri sergileniyor.

Değirmendere Mesire Yeri ve Plajı
Değirmenburbu, Heybeliada’nın en güzel koylarından birisine sahip olan popüler bir mesire alanıdır. Piknik alanı ve güzel plajıyla adaya gelen ziyaretçilerin her daim akınına uğruyor. Heybeliada’da yapılması tavsiye edilen en popüler şeylerden birisi de eskiden faytonlarla yapılan ancak şimdi elektrikli araçlarla ada etrafında yapılan turdur. Bu sayede çok güzel deniz ve doğa manzaraları eşliğinde Heybeliada’yı baştan aşağı keşfetme imkanı olmaktadır.

Malum olduğu üzere yüzlerce atın ölümü ile sonuçlanan hastalık sonrasında Adalar’da faytonlar yasaklandı ve artık ada turları Ağustos 2020’den itibaren elektrikli araçlar ile yapılmakta. 13 kişilik elektrikli araçlarla için ücret Adakart sahipleri için 3,5 TL. İstanbulkart ile ücret ise 12 TL.

Adada birbirinden farklı alternatif ve hizmet sunan güzel plaj ve beachler bulunmaktadır. Heybeliada plajları, güzel denizi ve beach imkanları ile hem yetişkin hem de çocuklu aileler tarafından tercih edilir.

Heybeliada’da bulunan popüler plajlar ve beachler arasında:

Green Beach Club

Ada Beach Club

Değirmenburnu Plajı

Çam Limanı Koyu Plajı

Özdemir Pansiyon

Selanikli Pansiyon

Prenset Pansiyon

Perili Köşk Concept Hotel

Heybeliada

ADALAR ÇALIŞMA GRUBU

Adalar Çalışma Grubu

E-MAIL

adalargrubu@gmail.com
info@adalarcalismagrubu.com

TELEFON

+90 --- --- -- --
+90 --- --- -- --

TOP