Adaların Tarihi

Hazırlayan: Ahmet Tanrıverdi.

Adalar’ın bilinen tarihine Bizans, Doğu Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri olmak üzere dört ayrı dönemde bakmalıyız.

Adalar’ın yazılı tarihi Bizans ile başlar. Rivayete göre, 2500 yıl önce vebadan ölümlerin arttığı Megara’dan göç edenler, Delf’li kâhinin işaret ettiği körler ülkesinin (bugünkü Kadıköy) karşısını kendilerine yurt edinirler ve bugünkü Topkapı Sarayı’nın olduğu yere yerleşerek komutanlarının ismini buraya verirler: Bizantion. Zaman içinde çoğalarak ve yayılarak yaşamlarını sürdürürken Adalar’a da gelip yerleşirler, balıkçılık ve tarımla uğraşırlar.

Üzerinde yaşadığımız ilçemiz Adalar, uzun yıllar bu büyük imparatorluğa başkentlik eden İstanbul’un, gözden düşen iktidar ve kilise mensuplarının sürgün yeri olmuş ve onların payelerine yakışır isimlerle anılmıştır: Papadonissia (Papaz Adaları), Prinkiponissi (Prens Adaları), Demonissia (Ruh ve Cin Adaları), Daimonissia (Devler Adası), Propontidas (Marmara Adaları). Fransızlar da Les İles des Princes (Prensin Adaları) demiştir. Toprağının renginden dolayı Osmanlılar da buraya Kızıl Adalar ismini yakıştırmıştır. 637 yılında İmparator Herakleios’un gayrimeşru oğlu Atalarih, babasına ihanet ettiği için burnu ve sağ eli kesilerek Büyükada’ya sürgün edilen ilk prenstir.

Adalar’a sürgüne gelenler; kilise, manastır, ayazma gibi kutsal yerler yaparak, kimi kalıntıları günümüze kadar gelen eserler bırakmışlardır.  Büyükada’daki Kadınlar Manastırı Maden’deki Naki Bey plajında, Patrik İgnatios’un inşa ettiği kilise Tavşanadası’nda, yine sürgünlerin inşa ettiği ufak şapel Sivriada’da gözlerden kaçmayacak belirginliktedir.

Büyüklüğünden dolayı Büyükada’ya Megalo, prenslerin sürülmesinde dolayı Prinkipo; iki höyüklü olup cine benzetildiğinden Heybeliada’ya Demonisos ve Çamlimanı’ndakı bakır madeninden dolayı Halki isimleri verilmiştir.

Burgazada için ise ön ve yanındaki iki adanın arasında kapalı bir limana benzemesinden dolayı Panarmos, İskender’in komutanlarından birinin babasının isminden dolayı Antigoni, kalesinden dolayı Pirgos, kale burcundan dolayı da Burgazlı isimleri uygun görülüp kullanılmıştır.

  • Kınalıada, ilk ada olduğundan Proti, biley taşından zengin olduğu için Akononi, toprağı kına renginde olduğu için Kınalı isimlerini almıştır.
  • Kaşıkadası, iki ada arasında anlamına gelen Mesanissei, pideye benzediğinden Pitis, kaşığa benzediğinden de Kutala;
  • Sedefadası, terebentine benzeyen yağ elde edilen ağaçtan dolayı Terebintos;
  • Tavşanadası, Yunanistan’ın Andros adasından gelip, Heybeliada’ya yerleşenlerin verdiği isimle Nea Andros;
  • Yassıada,  yassılığından dolayı Plati;
  • Sivriada ise sivriliğinden dolayı Oksio olarak tarih içinde anılmışlardır.

Adalar, Latin istilalarına uğramışsa da bundan zarar gören halk değil, keşişler olmuştur. 1453 yılında Osmanlı donanmasının başındaki Baltaoğlu Süleyman Beyin bir ay süren kuşatmasıyla 17 Nisan’da fethedilmiştir.

Birinci dünya savaşına giren Osmanlı’nın Yavuz ve Midilli isimlerini alan Alman gemilerine Türk bayrağı, Büyükada önlerinde çekilmiştir. Kuva-i Milliye’nin Adalar teşkilatının başında, sonradan Ankara valisi olan Nevzat Tandoğan bulunmaktaydı.  Muhtar Bilal Ertürk, kasap Ali Eti, Horoz reisin babası Artin Akdeniz ve İtalyan asıllı madam Favyato kurtuluş savaşının Kuva-i Milliyecileriydi. İstanbul’un Türkler tarafından teslim alındığı 6 Ekim 1923 tarihinden bir yıl önce Refet Bele Paşa, işgal kuvvetleri ile teslim protokolünü imzalayıp Büyükada’ya gelmiştir.

ADALAR ÇALIŞMA GRUBU

Adalar Çalışma Grubu

E-MAIL

adalargrubu@gmail.com
info@adalarcalismagrubu.com

TELEFON

+90 --- --- -- --
+90 --- --- -- --

TOP